Aşk sizi çağırdığı
zaman onu izleyin…
Yolları zorlu ve dik
olsa da.
Kanatları sizi sardığı
zaman, ona teslim olun.
Tüyleri arasına
gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da.
Hem aşk sizinle
konuştuğu zaman, ona inanın.
Bahçeyi tarumar eden
Kuzey rüzgarı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle. Çünkü aşk
taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi.
Hem besler, büyütür hem de budar sizi.
Hem besler, büyütür hem de budar sizi.
Yücelerinize tırmanıp
okşar, sever güneşte titreyen en körpe dallarınızı.
Derken inip köklerinize,
sarar toprağa sıkı sıkıya tutunuşlarını.
Mısır demetleri gibi derer sizi aşk.
Mısır demetleri gibi derer sizi aşk.
Harman yerinde dövüp
çırılçıplak bırakır.
Kabuklarınızı elemek
için kalburdan geçirir.
Apak edinceye kadar
öğütür sizi.
Yumuşayana kadar
yoğurur; sonra da atar kutsal ateşine.
Allah’ın kutsal
şölenine kutsal ekmek olasınız diye.
Aşk bütün bunları,
yüreğinizin sırrına ermeniz ve bu bilgiyle Hayatın yüreğinin bir parçası
olabilmeniz için yapacaktır...
Fakat eğer
korkularınız da, sadece aşkın huzurunu ve hazzını aramaksa muradınız…
O zaman çıplaklığınızı
örtüp aşkın harman yerinden çıkın daha iyi...
Girin güleceğiniz ama
doyasıya gülemeyeceğiniz, ağlayacağınız ama bütün gözyaşlarınızı
dökemeyeceğiniz o mevsimsiz dünyaya.
Sevdiğiniz zaman “Allah yüreğimde” değil,
“Allah'ın yüreğindeyim” deyin.
“Allah'ın yüreğindeyim” deyin.
Sanmayın aşkın rotasını
çizebileceğinizi, çünkü aşk sizin rotanızı çizer, ..Sizi buna layık bulursa eğer.
…Halil Cibran…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder